Sitede ara

Kalem' den gelenler

Kırmızı BMC kamyon

19.01.2015 14:44
Trafikteyim ama aklım oğlumda. 3 günlük beraberliğimizden sonra onu bırakıp yola düşmek zor oldu....

Oğlum 1 yaşında

28.05.2014 16:03
Bugün 28.05.2014, artık tam 12 aylık yani 1 yaşındasın. Bu hafta sonu cumartesi sevdiklerimizle...

Anne işe, çocuk oyun parkına...

01.04.2014 00:00
Anne işe, çocuk oyun parkına... İlk salıncak keyfini göremedim, ne kadar...

Herkese Merhaba

12.12.2013 00:00
Herkese Merhaba; Uzun zamandır planladığım sanal hayat artık bugün başlıyor...

 

Bebek, İstanbul, 2006

 

“bu nasıl meclis dediydin hani

umurlarında değil sözün mahremliği

yürekten gelmeyen sorular

             paslı kilitli

bir ses diyor ki: ya hu

            çek git”

 

Bir nokta koydum cümleme. Yıllardır bu şehrin kalbini ben tutarım. Gece, hava açıksa melekler iner yeryüzüne. Kapalıysa, biz meleklerin yanına…

            Sen! Ey genç adam, madem bu gece, bu şehirde konaklamaya karar verdin; şehrin kalbini sen tutacaksın.

Sohbet, sabahlara kadar uzar bu şehirde. Meclislerin mahremliğinden yerin bin kat altına inersin. Avuçların kelimelerin artıklarını taşımaya yetmez. Bir çift göz yaşı belirir yan mecliste. Yere inmeden yetişmelisin o göz yaşına. Varlığını hissettirmeden de silmelisin acı geçmişi.

            Sen fark etmezsin, bir karıncanın ayağı sıkışmıştır bir kitabın kapağına. Bir karınca dedim, hala göremiyor musun? İşte, yan mecliste.

            Bu şehirde meclisler yan yanadır ve sen yan yana uzar gidersin bir başka şehrin mahrem meclislerine.

Kitabın kapağı diyorum, kaldırsana onu, karınca inciniyor. Şimdi kitabın yirmi beşinci sayfasını aç, karınca orayı arıyordu. Bak nasıl sevindi.

Oku karınca, oku ve yücel!

Sen! Ey genç adam, gördün mü karıncanın yüceliğini? Karıncanın tarihini? Tuttun mu karıncanın kalbini? Sildin mi acı geçmişini? Sessizce eşlik ettin mi karıncanın yağmuruna?

Hadi, git artık başka şehirlerin mahrem meclislerine. Bu şehir, bu meclis, bu karınca ardından gönderecek sana meleklerini…